Mavcıefendi bize ‘gel’ demiş
iltifatı bu celble zahirdir
Ne yalan söyleyeyim heycanlandım. Yukarıdaki ikilikten de anlayacağınız üzere hoşuma gitti bu davet. Ve eğer birileri zamanında dememiş olsaydı sözüme ‘benim de söyleyeceklerim var!’ diye girerdim. Ama giremiyorum maalesef, unutun onu.
Efendim hal odur ki, bugün sefkililer günü, tabir-i mavcı ile. Ben size bu satırları yazmaya başladığımda Türkiye’de de hala sefkililer günüydü. Hatta o cümleyi (<– şu işte şu. Anlaşıldı mı acaba? Ulan mola yeri mescidi kıblesi sorunsalı yaşadım ya la girer girmez. Yazı elden gidiyor, aman. Kovacak mavcı efendi kesin. Al işte artık Türkiye’de sefkililer günü falan değil. Te allaam.. ) yazarken öyleydi. Dolayısıyla ben de bu merhabayı işyerimdeki umûmî tuvaletin kullandığım tek şubesinde (ne deniyor ona Türkçe’de? kabin mi? engelliler için olanı bu arada kendisi) konuşlandığınız zaman göz hizanızda (hedeflenmiş) muhatabı olduğunuz temizlik notunu paylaşmaya bir vesile kılayım. (Uzun cümlelerin revaçta olduğu bir çocukluk dönemi ve coğrafyası yaşadım. Bunun ne kadar büyük bir derdim olduğunu beni bilen bilir! Teheey.)
Havaların soğuk olduğu bir gün çekmişim. Sene taa 2013. Tercümesi geliyor. Geçmiş sefkililer günlerniz kutlu olsun efendim..
Benim adım FIRÇA ve sefkilim KLOZET çok mutlu olur onu temizlemek için iyice fırçalarsam.
KTKK (Kirli Tuvalet Karşıtı Komite)
One thought on “İşin Frenkçesi”